Zamanın Nabzı Sanatla Atıyor: A million Times

stüdyosunun imzasını taşıyan bu başyapıt serisi, çoklu analog kadranların kusursuz koreografileriyle her dakika sonunda tek bir doğru zamana birleşiyor; aradaki her saniyeyi ise hipnotik bir performansa çeviriyor.

Masterpieces of Motion: Serinin Kökeni ve Yolculuğu

A million Times ilk kez 2013’te Dubai ve Basel tasarım fuarlarında sergilendi. Ardından Somerset House (UK), Smithsonian Design Museum (US) ve Issey Miyake’nin 21_21 Design Sight (JP) gibi prestijli kurumlarda yer aldı; bugün, serinin her bir eseri sınırlı sayılarda üretilen, stüdyo kurucularınca imzalanan ve sipariş üzerine hazırlanan koleksiyon parçaları olarak konumlanıyor.

Ölçek, Malzeme, Edisyon

Seri; 61c, 72, 72v, 120 gibi farklı konfigürasyonlarda sunuluyor. Her model, siyah veya beyaz mineral kompozit gövdeye, kontrast ya da metal kaplamalı “Sterling” kollarla tamamlanıyor.
Özel “Tidal” ve “Zephyr” edisyonları, mavi ve yeşil tonlarda eloksallı yüzeyleriyle koleksiyona dinamik bir derinlik katıyor.
Edisyon büyüklükleri modele göre 10 ila 82 arasında değişiyor; üretimler Stockholm’de siparişe özel hazırlanıyor. Masterpieces sınıfı işler için tipik teslim süresi 4–6 ay.



A million Times’in Kökleri: ClockClock 24

A million Times, bir mekâna yalnızca “saat” değil; hareket, ritim ve odak kazandırır. Büyük ölçekli versiyonlar (ör. 120/144/288) mimari yüzeylerde yaşayan bir enstalasyona dönüşürken, ClockClock 24 şık bir duvar heykeli gibi davranır; her iki sınıf da koleksiyon ruhu, el işçiliği ve teknolojiyle tanımlanır. Entropia; saat kültürü ile çağdaş tasarım arasındaki köprüyü güçlendirirken, bu eserleri küratöryel bir seçki içinde sunar.

Bir İmzanın İki Yorumu: A million Times ve ClockClock 24

A million Times serisi, stüdyonun en bilinen eseri olan ClockClock 24’ün genetik kodlarını taşır.
2008’de “The Clock Clock” adıyla lanse edilen ClockClock 24, 24 kadrandan oluşan yapısıyla her dakika sonunda zamanı dijital formda gösteren bir kinetik heykel.
Bu eser, Saatchi Gallery London (2010) sergisinden sonra küresel ölçekte tanındı ve bugün Vitra Design Museum (Almanya), Musée international d’horlogerie (İsviçre) ve Nationalmuseum (İsveç) koleksiyonlarında yer alıyor.

A million Times bu mirası genişletir; zamanı 24 değil, yüzlerce küçük hareketin sahnesi hâline getirir. Daha büyük bir ölçek, daha uzun bir koreografi, daha derin bir anlam.